Mezradan Başlayan Hayat 1971 yılında Karaca mezrasında dünyaya gelen Hasan Seven, 1985 yılında terör olayları nedeniyle ailesiyle birlikte İstanbul’a göç etmek zorunda kaldı. Genç yaşta İstanbul’a giden Seven, hamallık ve taksicilik yaparak ailesinin geçimini sağladı. 2007 yılında izinle döndüğü mezrada yaşamaya başlayan Seven, terör olayları nedeniyle tekrar İstanbul’a göç etmek zorunda kaldı. Ancak güvenlik güçlerince…
1971 yılında Karaca mezrasında dünyaya gelen Hasan Seven, 1985 yılında terör olayları nedeniyle ailesiyle birlikte İstanbul’a göç etmek zorunda kaldı. Genç yaşta İstanbul’a giden Seven, hamallık ve taksicilik yaparak ailesinin geçimini sağladı. 2007 yılında izinle döndüğü mezrada yaşamaya başlayan Seven, terör olayları nedeniyle tekrar İstanbul’a göç etmek zorunda kaldı. Ancak güvenlik güçlerince yürütülen operasyonların ardından tekrar mezraya döndü.
Hasan Seven, 18 yaşındaki oğlu Musa Seven ile birlikte Karaca mezrasında yaşamını sürdürüyor. Evin işlerini yapan, keçisi ‘Kıle’, kedisi ‘Minnoş’ ve diğer hayvanlarının bakımını aksatmayan Seven, bir daha terör olaylarının yaşanmamasını umuyor.
İstanbul’da geçim zorlaştığını ifade eden Seven, baba ocağı olan mezrayı çok özlediğini ve 2007’de tekrar köye döndüklerini söyledi. Devletin yardımına ihtiyaçlarının olduğunu belirten Seven, köylerine yeni su hattı ve köprü yapılması gerektiğini vurguladı.
Eşi ve çocuklarının İstanbul’da yaşadığını ancak kendisinin artık köyde çiftçilik, hayvancılık ve arıcılık yapacağını belirten Seven, köy yaşamını çok sevdiğini ve hayvan sayısını artıracağını dile getirdi. Musa Seven ise temiz hava ve suya sahip mezrada tarım ve hayvancılık yapacağını ve İstanbul’a geri dönmeyeceğini söyledi.
Bu hikaye, Hasan Seven’in Karaca mezrasından İstanbul’a uzanan ve tekrar mezraya dönüşüyle devam eden yaşam mücadelesini ve köye olan bağlılığını anlatıyor.
