Mikrobiyotanın İnsan Sağlığındaki Rolü İnsan vücudu muhteşem bir uyum içinde çalışan sistemlerden oluşuyor. Bu sistemlerden birinde yaşanan aksama diğerlerini de etkileyebiliyor. Sindirim sistemi de bu sistemlerden biri olarak önemli bir role sahip. Mikrobiyotlar da gastrointestinal sistemde vücudun sindirimini sağlayan bölümde kilit rol oynuyor. GİS Mikrobiyotasının Önemi Prof. Dr. Ahmet Uygun’a göre gastrointestinal sistem mikrobiyotası, vücuttaki…
İnsan vücudu muhteşem bir uyum içinde çalışan sistemlerden oluşuyor. Bu sistemlerden birinde yaşanan aksama diğerlerini de etkileyebiliyor. Sindirim sistemi de bu sistemlerden biri olarak önemli bir role sahip. Mikrobiyotlar da gastrointestinal sistemde vücudun sindirimini sağlayan bölümde kilit rol oynuyor.
Prof. Dr. Ahmet Uygun’a göre gastrointestinal sistem mikrobiyotası, vücuttaki hücre sayısından 10 kat daha fazla olacak şekilde 100-160 trilyon mikroorganizmayı içeriyor. Bu bakteriler, virüsler ve tek hücreli canlıların oluşturduğu mikrobiyotlar, sağlıklı bir yaşam için vazgeçilmez.
Bağırsak mikrobiyotasındaki dengenin bozulması pek çok hastalığa neden olabiliyor. Zararlı bakterilerin artması durumunda çeşitli sağlık sorunları ortaya çıkabiliyor. Ülseratif kolit ve Crohn hastalığı gibi rahatsızlıklar bu mikrobiyota bozukluğunun sonuçlarından sadece birkaçı.
Bağırsak mikrobiyotasının bozulmasıyla ortaya çıkan diğer sağlık sorunları arasında ishal, irritable bağırsak sendromu, kronik yorgunluk sendromu, intestinal mantar enfeksiyonları gibi rahatsızlıklar yer alıyor. Ayrıca, tip-1 ve tip-2 diyabet, obezite, alerjik hastalıklar, nöropsikiyatrik bozukluklar da mikrobiyota dengesinin sağlığı üzerindeki etkileri arasında bulunuyor.
Mikrobiyotalar en fazla antibiyotikler, yanlış diyet, çevresel faktörler ve stresle zarar görebiliyor. Sağlıklı bir mikrobiyotanın oluşması ve devamı için Prof. Dr. Uygun, Akdeniz tipi anti-inflamatuar diyeti öneriyor. Bu diyette genetik yapısı değiştirilmiş buğday, glüten ve şekerden kaçınılması gerektiğini belirtiyor.
